Uçak? Seyahat? Yağmur? Şimşek? Klor sistemi… Bulut Bilişim olarak da bildiğiniz cloud, hayatın merkezine her gün biraz daha yerleşirken, bir yandan kafa karıştırmaya devam ediyor. Sektörden insanları bile zorlayan “Cloud / Bulut Bilişim nedir?” sorusunu sokaktaki insanlara yönelttik. Ortaya izlemeye değer görüntüler çıktı.

Sizin de cloud deyince aklınıza “güzel şeylerin bilişmesi” geliyorsa, bu yazıyı sizin için hazırladık.

Peki Cloud Ne?

Facebook iletinizi değiştirirken cloud sistemlerini kullandığınızı biliyor muydunuz? Akıllı telefonunuzdan banka hesabınıza bakarken de cloud sistemlerinden faydalanıyoruz. Yani farkında olmadan tüm gün bir eliniz cloud’da oluyor. İyi de, peki cloud ne? Genelde konuya açıklık getirmekten çok kafa karıştıran sözlük tanımlarını bir kenara bırakalım mı? Bulut bilişim olarak da bildiğiniz cloud’u en yalın haliyle anlatalım.

İstediğiniz veriyi hızla sunan ve kullandığınız kadar ödediğiniz sunucu sistemine cloud denir. Cloud sistemleri ile uzaktaki verilere fiziksel sunucuya ihtiyaç duymadan, internet üzerinden ulaşabilirsiniz. Veriler erişime açık bir veri “bulutu” formunda depolanır. İnternet bağlantınızı kullanarak veri bulutuna ulaşır, tanımlanan tüm hizmetleri özgürce kullanabilirsiniz. Fiziksel sunucudaki kaynakları (CPU, Ram, Disk) ve seçtiğiniz yazılımları bir araya getirerek basit bir cloud sunucusu oluşturabilirsiniz. Cloud sunucunuzun tüm özelliklerini belirleyebilir, dilediğiniz zaman ihtiyacınıza göre tekrar düzenleyebilirsiniz. Sunduğunuz hizmetleri ve verileri istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Fiziksel sunucu kullanmadığınız için donanım sorunları da yaşamazsınız.

Cloud sistemlerinin esnek yapısı, işletmenizin gider tablosunu olumlu yönde değiştirecek birçok avantajı beraberinde getiriyor.

Neden Cloud Sunucusu Kullanmalısınız?

Hacimleri ve sektörleri farklı olsa da birçok işletme hızla cloud sistemlerine geçiş yapıyor. Toplu göçün arkasındaki nedenleri sizin için araştırdık.

Cloud bilişim trendlerindeki geçişleri ve eğilimleri konu alan RightScale’in 2016 State of the Cloud raporuna göre birden fazla cloud sunucudan oluşan hybrid cloud sistemlerine geçiş oranı %58’den %71’e yükseldi. Girişimlerin %17’si 1.000 VM (Virtual Machine) kapasitesini aşan private cloud sistemlerinden faydalanmaya başladı. Bu oran 2015 yılında %13 seviyesindeydi. Gelişen teknoloji ve artan kullanım trendleri ile cloud sistemlerinde güvenlik konusu, 2016 yılında önceliğini kaybetti.

Cloud Security Alliance’ın araştırmasına göre sadece 2015 yılında cloud sistemlerine geçiş yapmaya sıcak bakan şirketlerin oranı %33. Araştırmaya katılan şirketlerin %86’sı, IT bütçelerinin bir kısmını cloud sistemlerine ayırdığını belirtiyor.

Neden bu kadar çok marka cloud sistemlerine geçiyor? Dünya devleri neden cloud’a ciddi yatırımlar yapıyor? Henüz terimlere yeni alışırken, cloud’un siz farkında olmadan dünyayı fethetmesinin ardında ciddi nedenler yatıyor. Peki bunlar neler?

Esneklik

Cloud sistemlerinin sunduğu en cazip avantajlardan birine öncelik vermeden geçemezdik. Esneklik sıfatı cloud sistemleri için oldukça büyük bir anlama sahip.

Gartner’ın 2014 yılında gerçekleştirdiği araştırmaya göre global firmaların CIO’ları, cloud sistemlerinin en cazip özelliklerinden biri olarak esnekliği işaret ediyorlar. Artan veya azalan bant genişliği (bandwidth) ihtiyaçlarını karşılamak, cloud sistemlerini kullanan firmalar için hızlı ilerleyen ve esnek bir süreç. Cloud’un sunduğu esnek habitat, firmalara veri merkezlerini yapılandırırken rahat bir oyun alanı sağlıyor.

Cloud sistemlerinin altyapıda ve kaynaklarda (CPU, Ram, Disk) sunduğu esneklik elbette maliyetlere yansıyor. Ayrıca cloud’u tercih eden firmalar ihtiyaç duydukları hizmeti, diledikleri kadar kullanabiliyor. Sadece kullandığı kadar ödüyor. Kısacası cloud sistemleri fiyat konusunda da geleneksel çözümlere kıyasla esneklik avantajı sağlıyor. Gartner’ın aynı araştırmasına göre, katılımcıların %44’ü cloud sistemlerine yapılan yatırımın ardındaki başlıca motivasyonun maliyetleri düşürmek olduğu konusunda hem fikir.

Cloud sistemleri personel için de esnek bir çalışma sahası sunuyor. Verilere internet erişim olan her noktadan, kesintisiz ulaşan firma çalışanları iş akışında kesinti yaşamadan yol alabiliyor.

Az Kaynak, Çok İş

Cloud sunuculara geçen şirketler veri merkezi hacimlerini küçültüyor veya mevcut veri merkezlerinden tamamen vazgeçiyor. Bu küçülme kurumlara maliyet avantajı sağlıyor.

BT altyapısının küçülmesi sadece maliyet avantajı sunmaktan fazlasını yapıyor. Bugünlerde etkilerini canlı olarak hissettiğimiz küresel ısınmanın başlıca nedeni insan kaynaklı karbon salımıdır. Veri merkezlerinin harcadığı enerjiyi düşünürsek, hacimdeki azalma karbon ayak izinize doğrudan yansır. Bu da senelik sürdürülebilirlik raporunuzda büyük bir etki yaratır.

Süreklilik

Cloud sistemlerindeki cluster yapı ve internet erişimindeki yedeklilik seçeneği ile dijital operasyonlarınız kesintiye uğramıyor. Müşterilerinizin ve çalışanlarınızın cloud sunucusuna erişimi neredeyse hiç kesilmiyor. Yüksek uptime oranları ile iş sürekliliği garanti altına alınıyor.

Otomatik Güncellemeler

Cloud sunucuları kullanan şirketler için istihdam ve altyapı yatırımı gibi performansı doğrudan etkileyen birçok faktör tamamen ortadan kalkıyor.

Sizi yüklü altyapı ve kaynak maliyetlerinden kurtaran cloud sistemleri hayatınızı da kolaylaştırıyor.  SaaS (Software as a Service) servisi kullanan firmalar yazılım güncelleme derdinden kurtuluyor. Özellikle son kullanıcıya yönelik geliştirilen SaaS servisi ile sunucunuzda kullandığınız yazılımların son sürümleri tüm kullanıcılara otomatik olarak uygulanıyor.

Araştırma şirketlerinin verilerine göre cloud sistemlerinin sunduğu avantajlar global şirketleri ikna etmiş gibi görünüyor. Kişiye özel tanımlanan kaynaklar ile her işletmenin kapasitesine göre bir cloud sunucusu geliştirilebiliyor. Bu da özellikle girişim şirketleri ve küçük işletmeler için paha biçilemez bir avantaj sunuyor.

R-Cloud

R-Cloud, müşterinin ihtiyacına göre belirlenen kaynakları kullanarak, VMware altyapısı ile müşterinin kendi sunucu platformunu oluşturmasına olanak tanır. Sunucu platformunu oluştururken teknik altyapı ile ilgili herhangi bir yatırım yapmak ya da insan gücü istihdam etmek gerekmez. Maliyetleri iş hacmine göre optimize ederek karlılığı yükseltir.

R-Cloud ile günlük 20.000’e kadar ziyaretçi alan web sitelerini cloud sunucuda barındırabilir, günlük 1.500 SQL Transaction gerçekleştirebilir, terminal server, muhasebe programı ve e-mail sunucusu ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. R-Cloud sunucunuzu küçük çaplı dosya depolama sunucusu veya DNS sunucusu olarak da kullanabilirsiniz. Hizmetlerinizi kesintisiz ve her noktaya sunarken ihtiyacınız kadar kaynak kullanır, kullandığınız kadar ödersiniz.

R-Cloud’un depolama altyapısında DELL EqualLogic PS6000 serisi (iSCSI SAN), sunucu altyapısında DELL PowerEdge R700, ağ altyapısında Brocade ve DELL switch’ler kullanılır. Altyapıda kullanılan switch’lerin portları 10 Gbit/s kapasitelidir. R-Cloud’u Windows Server 2012 R2, Centos x64, Debian x64, CloudLinux x64, Ubuntu x64 işletim sistemleri ile kullanabilirsiniz.

R-Cloud’un sanallaştırma ve ağ hizmetleri Radore tarafından karşılanır. Kurulum için harcanan süre en aza iner. Kullanmadığınız sunucular hızlıca iptal edilebilir. Cluster yapı sayesinde operasyonlarınız aralıksız devam eder.

R-Cloud sunucunuzu oluşturmak için buraya tıklayabilirsiniz. Cloud sistemleri ile ilgili tüm sorularınızı #radoreyesor hashtag’i ile sosyal medya üzerinden bize sorabilirsiniz.