Radore’nin de sponsorları arasında bulunduğu Doğu Avrupa’nın en büyük dijital pazarlama konferansı Digitalzone, 20-21 Ekim 2017 tarihlerinde Hilton İstanbul Bomonti Hotel’de gerçekleştirildi. Bu yıl sunuculuğu, etkinliğe ev sahipliği yapan Zeo Agency’nin kurucusu Yiğit Konur ve geçtiğimiz yıldan tanıdığımız Judith Lewis üstlendi. Konferansa katılamayanlar ve bilgilerini taze tutmak isteyenler için bazı oturumlardan önemli bilgileri sizin için derledik.
Google’ın Mutfağında Neler Oluyor?
Google’ın Search Quality ekibinde yer alan Fatih Özkösemen’in konuşması konferansın en çok konuşulan sunumlarından birisi oldu. Arama ekosistemini kullanıcı, Google ve üretici olmak üzere üç taraftan ele alan sunum, konferansın en ses getiren ve vurucu kısımlarındandı.
Kullanıcı:
- Google üzerinde her ay 100 milyara yakın arama gerçekleşiyor ve bunların yaklaşık yüzde 15’ini daha önce hiç aratılmamış sorgular oluşturuyor.
- 2020 yılına kadar kullanıcı sayısının 5 milyarı bulması ön görülüyor.
- Fatih Google’ın tarihsel gelişiminde iki mihenk taşı olduğundan bahsetti. Bunlardan ilki eş anlamlı sözcükleri tanıyabilir hale gelmesi, diğeri ise bilgi grafikleri (knowledge graph) oluşturarak bilgileri anlamlı şekilde gruplandırabilmesi.
- “Arayış” ve “arama” arasındaki farkın ayırt edilebiliyor olması da oldukça önemli, zira Google kullanıcıların sadece web aramalarına değil, fiziksel dünyadaki aramalarına da yanıt vermeye çalışıyor.
- Makine öğrenimi (machine learning) sayesinde Google, yapay zekaya sahip kişisel bir asistan olma yolunda ilerliyor.
Google:
- Arama ve sıralama süreci, Google botlarının trilyonlarca web sayfasını crawl ederek, bilgileri sayfa ile ilişkilendirip kümelemesi ve saklamasıyla başlıyor. Ardından bu sayfalar analiz ediliyor ve uygun bulunanlar indeksleniyor. Google sadece sayfaları indekslemek için çalışmıyor, sürecin devamında kullanıcının niyetini de anlamaya çalışıyor. Örneğin gündüz yapılan bir banka aramasında kullanıcının dışarıda olma ihtimali yüksek olduğu için ATM sonuçlarını öncelikli sıralarken, akşam saatlerinde internet bankacılığı araması yapıldığını düşünerek sıralamaları bu yönde değiştiriyor.
- Fatih’in sunumundan Google’ın iletişim için tek resmi kanalı olan Search Console’un yakında yenileneceği haberini de aldık. Yazılım artık sadece ham data sunmak yerine öngörüde bulunabilir hale gelecek. Heyecan veren bir başka geliştirme ise takım çalışmasının Search Console üzerine yansıtılacak olması; yani hata mesajlarını türlerine göre ekibimizdeki ilgili kişilere yönlendirebileceğiz.
- Geldi mi, gelecek mi derken mobil öncelikli indekslemenin (mobile first indexing) çoktan başladığını anlıyoruz. Eskiden crawl bütçesi yüzde 80 masaüstü versiyona, yüzde 20’si mobil versiyona ayrılırken mobil aramaların masaüstü arama sayısını geçmesi nedeniyle mobil versiyon için kapasite artırılmış.
Üretici:
- Ekosistemin son halkası olan üreticilerin, yani site sahiplerinin önemi artıyor. Google içerik üreticilerini daha güçlü kılmaya çalışıyor ve yeni teknolojilerin üretilmesini teşvik ediyor.
- Mobil öncelikli indekslemenin başladığı ortamda üreticilerin parasal anlamda kayıp yaşamaması adına geliştirilen PWA ve AMP teknolojileri de sunumun gündeminde olan diğer teknolojilerden.
- Bunların dışında Google My Business’taki geliştirmeler ve hızlı web sitesi oluşturma araçları sayesinde özellikle küçük ölçekli işletmelerin güç kazanması amaçlanıyor.
Eyvah, Google Sitemi Cezalandırdı!
Google Search Quality ekibinin en eski üyelerinden ve sektörün en tanınmış SEO uzmanlarından Kaspar Szymanski Google’da çalıştığı dönemden deneyimlerini katılımcılarla paylaştı. Szymanski’nin yorumları şu şekilde:
Her şeyden önce siteniz ceza aldıysa öncelikle arkasındaki nedeni iyi anlamalı ve cezadan kurtulmak için doğru aksiyonları almalısınız. Sitenizin tamamı ceza alabileceği gibi sayfa bazında da ceza almanız mümkün. site:example.com şekilde arama yaptığımızda site arama sonuçlarında yer almıyorsa sitemizin tümüne ceza gelmiş ve arama sonuçlarından çıkarılmış demektir.
Google cezalarının nedenlerini site içi ve site dışı olarak ikiye ayırmak mümkün. Site içi sorunların başında major spam geliyor; ki bu sitenin genelinin spam içerikten oluştuğu anlamına gelir ve Google siteyi kalıcı olarak arama sonuçlarından kaldırabilir. Öte yandan sitenin hacklenerek spam içerik barındırması halinde kısmi bir ceza alır ve arama sonuçlarında “Bu site hacklenmiş olabilir” uyarısı çıkar. Bununla birlikte sitedeki outbound linklerin doğal olmaması halinde de Google’ın yaptırım uygulama olasılığı yüksek. Site dışı cezalandırma faktörleri ise çoğunlukla link inşa (link building) çalışmalarından oluşuyor.
Yeniden değerlendirme talebinde bulunurken sorunun kaynağını iyi çözümlemiş, dokümantasyonlardan yararlanmış, içerik sorunlarını gidermiş ve zararlı link analizi yapmış olmanız şart. Kaspar, Türkiye’den sorumlu olduğu yıllarda ülkemiz site sahiplerinden gelen talep formlarının gereğinden fazla uzun olduğu yönündeki gözlemini paylaştı ve daha kısa ve öz formlar göndermemiz konusunda bizi uyardı.
Kaspar’ın bu konudaki detaylı yazısına ise buradan ulaşabilirsiniz.
Otomasyonsuz Gelecek Gelmeyecek!
Yine sektörün tanınan UK merkezli PPC ajanslarından Brainlabs‘in Strateji Direktörü Millie Ismail,“Veri Odaklı Teklifleme: Adwords’ün Otomatikleştirilmiş Geleceği” konulu sunumu ile dijital pazarlama sektöründe otomasyonun önemini vurguladı.
Otomatikleştirmenin üretkenliği arttırdığının altını çizerek bugün yaptığımız çoğu işin %90’ının 3 yıl içinde otomatikleşmiş olacağını belirtti. Ayrıca Adwords için geliştirilmiş Search Quality Report (SQR) gibi otomasyonlar sayesinde artık Adwords kampanyalarının manuel yapılmadığına değindi. Bunun yanı sıra, trend araştırmasında mevsimselliğin oldukça önemli bir konu olduğuna dikkat çeken Millie, yakın bir gelecekte de makinelerin mevsimsel sonuçları tarayabileceğinin de sinyallerini verdi. Google’ın “Machine Learning” alanında yaptığı çalışmaların bunu doğrular nitelikte olduğunu söylüyor.
Bunlara ek olarak SEO ve PPC alanındaki pek çok aracın otomasyon haline getirilmesi gerektiğini söyledi. Aynı zamanda bir yanılgıyı da kıran Millie, tarihin bize gösterdiği gibi otomatikleştirmenin işsizliğe neden olmadığını, onun yerine farklı iş alanları ortaya çıkardığının altını çizdi.
Hızınızı Neler Kesiyor, Farkında Mısınız?
eBay Türkiye’de SEO Yöneticisi olan Ümit Yılmaz, “Site Hızını İyileştirmek” konulu teknik ve bilgilendirici bir sunum gerçekleştirdi. “Özellikle e-ticaret sitelerinde site hızınız, müşteri sadakatinde etkileyici rol oynayabilir.” ifadesiyle site hızının e-ticaretteki öneminin altını çizen Ümit’in sunumundaki dikkat çekici kısımlar şöyle:
- Mobil ve desktop site hızı büyük önem arz ediyor. Kullanıcıların %40’ı 3 saniye içinde yüklenmeyen sayfalardan ayrılıyor. Bu da bounce rate oranlarınızı etkilemekle beraber dolaylı yoldan “geri gelen ziyaretçi” sayısını da etkiliyor.
- Google Chrome tarayıcısının geliştirici aracını kullanarak site hızını ve bir sitenin ilk yüklenme hızını derinlemesine anlamak mümkün. Araçta Dom Content Load metriği olarak verilen değer, sitenin ilk yüklenmeye başlaması ile beraber sadece HTML kodların yukarıdan aşağıya olarak okunma süresinin tamamlanma değeridir.
- Site hızında dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konu ise kullanıcının siteye girdiğinde ilk gördüğü alana (Above The Fold) ait görseldir. Bu görselin sitedeki diğer görseller ile beraber muhakkak optimize edilmesinin altını çizen Ümit, ayrıca kullanıcının ekranda gördüğü alanlarda Lazy Load yapılmaması gerektiğini vurguladı.
- Botların sayfaya geldiklerinde yaptıkları istek sayısı azaltılmalı, sayfa boyutları en aza indirilmelidir. Google Search Console üzerindeki yeşil grafik ile beraber botların sitenizde yaptığı istek sayısını takip edebilirsiniz.
- Metin sıkıştırmalarında Gzip yerine bu konuda daha verimli olan Google ürünü Brotli sıkıştırma yönetimini tercih edebilirsiniz.
- HSTS güvenlik yapısını kullanarak sitemize gelen tüm trafiği HTTPs olarak kullanıcıya tarayıcı üzerinden sunabilirsiniz. Aynı zamanda geçici yönlendirme metodlarından biri olan 307 yönlendirmesi de Google tarafından tanınan geçerli bir site içi yönlendirme metodudur, kullanılabilir.
Mobil Öncelikli İndekslemeye Hazır Mıyız?
Uluslararası SEO danışmanı olan ve Deepcrawl şirketinin danışman kurulunda yer alan İlyas Teker mobil SEO konulu keyifli sunumunda, “En Çok Linklenen 1 Milyon Sayfa” üzerinde gerçekleştirdiği büyük veri analizi neticesinde şu bilgileri aktardı:
- Mobile First Indexing artık gelmek üzere değil, geldi. Siteler bundan parça parça etkilenmeye başladı.
- Responsive, Dynamic ve ayrı mobil site (m.example.com) şeklindeki mobil site türleri arasında şuan Responsive tasarım en iyi çalışan model.
- Her sayfanın mobil karşılığı muhakkak olmalı. Masaüstü sitede yer alan her şey mobil sitede de yer almalı.
- Mobil ve masaüstü versiyonlar arasında title ve description uyumu tam eşleşmeli.
- 3xx yönlendirmelerinin ve 404 hatalarının sıklığına bakarak bunları muhakkak en aza indirgemelisiniz. Özellikle, 404 sayfalarına anında müdahale edilmezse site içi ve site dışı linkler belirli sayıya ulaştığında geç olabilir.
- Mobil site hızı oldukça önemli, AMP ve PWA gibi teknolojiler değerlendirilmesi gereken konular. Mobil site hızı test aracını kullanarak ilk adımda yapılması gerekenleri kolayca tespit edebilirsiniz.