Büyük veri merkezleri çoğu zaman merkez bankası kasası gibi korunan yerlerdir. Çünkü günümüzde pek çok şirket, müşterilerine vaat ettiği hizmet kesintisizliğini veri merkezlerinin sadece siber saldırılara karşı değil, fiziksel anlamda da iyi korunmasına borçlu. Isı, akım ve titreşim gibi parametreleri sürekli göz önünde tutmalısınız ki içeride 7/24 çalışan cihazların başına bir şey gelmesin. Bunlar genel olarak bilinen ve uygulanan kurallar.

Peki veri merkezlerinde aynı zamanda sessiz olmanız gerektiğini biliyor muydunuz?

Türkiye’de de faaliyet gösteren büyük bir uluslararası banka, sırf bu yüzden geçtiğimiz yılın sonlarına doğru Romanya’nın başkenti Bükreş’te müşterilerine 10 saat boyunca hizmet verememesine neden olan bir kesinti yaşadı. Her şey banka mühendislerinin veri merkezinde yangın söndürme tatbikatı yapmaya karar vermesiyle başlıyor.
Bilmeyenler için söyleyelim, veri merkezlerinde yangın sağa sola toz veya köpük sıkarak söndürülmez. Ortaya inert, yani diğer maddelerle ve mevcut elektronik aksamla kimyasal etkileşime girmeyen bir gaz sıkarsınız ve ortamdaki oksijeni azaltırsınız. Böylece ekipmana daha fazla zarar vermeden yangını söndürmüş olursunuz.

Ortama püskürtülecek bu gazlar basınçlı tüplerde saklanır. Gerektiğinde veri merkezinin dört bir yanını saran küçük deliklerden merkezin her bölgesine yayılacak şekilde ince ince püskürtülür. Hatta ortamdaki oksijen miktarını ateşi söndürecek kadar az, ama içeride kalmış birinin soluyabileceği kadar yüksek bir seviyede tutarsınız ki personel boğulmasın.

İşte bu noktada banka yetkilileri, tatbikat öncesinde söndürücü gaz tüplerindeki basıncın normalden fazla olduğunu hesaba katmamış. Tatbikat başlayıp gaz ortama püskürtüldüğünde, incecik kanallardan yüksek basınçla kendini dışarı atmaya çalışan gaz veri merkezinin dört bir köşesinde tren düdüğü gibi ses yankılanmasına neden olmuş. Veri merkezindeki ses şiddeti 130 desibel, yani büyükçe bir stadyumda ev sahibi tribünün gol sevincine yakın bir seviyeye kadar yükselmiş.

Bunun üzerine depolama sistemlerinin olduğu raflar titremeye başlamış, içerideki disklerin kafaları sarsıntı nedeniyle rotasından çıkmış ve diskler okunamaz hale gelmiş. Yaşanan veri kaybına bağlı olarak bankanın 10 saat boyunca hizmet veremez hale geldiği söyleniyor. Sözün özü, konu veri merkezi olduğunda ince düşünmenin sonu yok. Dikkat etmezseniz veri merkezindeki incecik bir çığlık, şirketinizin yönetim katında gerçek çığlıklara dönüşebilir. Bizden söylemesi.

Radore Veri Merkezi’nin altyapısı, fiziksel güvenlik önlemleri ve acil durumlarda kullanılan müdahale sistemleri ile ilgili bilgi edinmek için tıklayın.

Konuk Yazarımız Hakkında: Levent Daşkıran

Bireysel ve kurumsal teknolojiler odağında 16 yıl basın ve 3 yıl kurumsal iletişim deneyimine sahip. Enterprise Next Yayın Yönetmenliğinin yanı sıra 2001’den beri Bilim ve Teknik dergisine teknoloji yazarı olarak katkıda bulunuyor. Linkedin profiline bu adresten ulaşabilirsiniz.