Digitalage dergisinin Şubat 2016 sayısında Pazarlama Direktörümüz Görkem Öztürk’ün röportajı yer aldı.
11 yıldır veri merkezi sektöründe faaliyet gösteren Radore’nin ilginç bir kuruluş hikayesi var: Radore Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Kubilay Akyol, veri merkezlerinden istediği hizmeti alamadığı için kendi veri hizmetini kurmaya karar veriyor. Radore Pazarlama Direktörü Görkem Öztürk, çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.
Radore Pazarlama Direktörü Görkem Öztürk, veri merkezinin risk kabul edecek bir iş olmadığını söylüyor. “Firmalar sunucuların içinde işlerini yürütüyor. Bunun hangi aralıkta olduğu çok önemli değil, hizmet alan kişi için yaptığı iş, dünyanın merkezi” diyen Görkem Öztürk, bu noktada işi anlayıp ona göre hizmet üretmeleri gerektiğine dikkat çekiyor. Öztürk ayrıca internet erişimine yapılan yatırımların veri merkezi sektörünü de büyüttüğünü vurguluyor.
Radore ile ilgili dikkat çeken bir nokta ise firma ofisinin bulunduğu lokasyonlar. Görkem Öztürk’ün verdiği bilgiye göre, firma ilk olarak Gayrettepe’de (İstanbul) faaliyetlerine başlıyor. Öztürk, Gayrettepe’nin seçilme nedenini o dönem Türk Telekom’a yakın olmak için burada ofis açıldığını söylüyor. Radore’nin ofisi Metrocity AVM’nin içinde. Bu noktanın seçilme nedeniyse fiber optik hatlarının Metro hattının içinden geçmesi. Firma burada 2 bin 500 metrekarelik bir alanda 2500’den fazla müşteriye hizmet veriyor.
Radore Pazarlama Direktörü Görkem Öztürk ile görüşmemizde son kullanıcının veri merkezleri üzerindeki etkisi üzerinde de durduk. “Son kullanıcı burada bütün sektörleri tetikleyen bir parametre aslında” diyen Öztürk, şu açıklamayı yapıyor: “Tüketiciler sürekli olarak içeriğe ulaşmak istiyorlar haklı olarak. Bu da proje ve içerik sahiplerini veri merkezleriyle çalışmaya zorluyor. Biz de kendimizi buna göre yapılandırmak zorundayız. Riski minimize etmek için oynuyoruz, her an sorun çıkabilir.”
Veri merkezlerinin karşılaştığı sorunlar
Öztürk’e veri merkezlerinin en çok karşılaştığı sorunlardan biri olan vergi konusundaki görüşlerini de sorduk. Öztürk’e göre, ülkemiz internet alanında bir değişim geçiriyor. “Açık söylemek gerekirse, sektör, bu konudaki yenilikleri yeni yeni kabul ediyor. Biz kullanıcı olarak çok hızlı uyum sağlayabiliyoruz. Ama cep telefonuna hızlı uyum sağlamak teknolojiyle uyum sağlamakla eş değil” ifadesini kullanan Öztürk, mutlaka geliştirme ve mevzuat tarafında iyileştirmeler olacağını düşünüyor. Öztürk, sonuçta ileriye yönelik bir şeyler yapıldığını aktarıyor.
Güvenlik de veri merkezleri için diğer bir sorun. Radore Pazarlama Direktörü Görkem Öztürk, güvenliğin iki boyutu olduğunu söylüyor: İlki ağ güvenliği. Bu çok hayati bir konu, her projeye göre altyapı oluşturmak zorundasınız. Diğer konu ise fiziksel güvenlik. Bizde turnikeli geçiş, parmak izi gibi güvenlik önlemleri var. Kabinlerimiz kilitli ve şifreli.”
Görkem Öztürk’e 4G’nin Nisan’da başlamasıyla veri merkezlerinin nasıl etkileneceğini de soruyoruz. Öztürk, internete erişimi kolaylaştıran her şeyin kendi işlerine pozitif etkisi olacağını dile getiriyor.Türkiye veri merkezlerine Kongo ile birlikte yüzde 25’in üzerinde vergi uygulayan iki ülkeden biri.