Soğutma sistemleriniz harika, enerji verimliliğiniz muhteşem, donanımlar yerli yerinde, ağ altyapısı müthiş. Peki bir sorun yaşadığımda daima beni anlayacak, aynı dili konuşacak, çözüm üretecek birilerinin de daima yedeği olacak mı?
Bundan yıllar önce bir bankanın veri merkezini gezmek için davet edilmiştim. Klasik veri merkezlerinde olduğu gibi her seferinde sadece bir kişinin geçebildiği özel kapılardan içeriye giriş yaptık. Etrafta kocaman kabinler, ayağımızın altında ve tepemizde kabloların geçtiği ızgara boşlukları, havalandırma kanalları… Sunucuların her biri demir korunakların arkasına yerleştirilmişti. İçlerinde akıp giden terabaytlarca bilgiden bize düşen, ön kısımda parlayan birkaç renk ve aydınlatılmış logolardan ibaretti.
Konuşmaya başladık. Veri merkezinin ne kadar güvenli olduğundan soğutma performansına, yedek enerji sistemlerinden yangın söndürme tertibatına kadar pek çok detaydan bahsediyorlardı. Sonra sunucuların arka tarafında kalan, duvarla zemin arasındaki boşluğu işaret ettiler bize. “Bu boşluklarda özel bilye sistemleri var” dediler. “Şiddetli bir deprem durumunda tüm yapı sallanmak yerine bu bilyelerin üzerinde hareket edecek şekilde tasarlandı. Etraftaki her yer yıkılsa buraya bir şey olmaz.”
Bu bana ilginç geldi. Düşünsenize, bodrum kata yerleştirilmiş sunucu blokları birkaç kaç yukarıda çalışan şube personelinden daha iyi korunuyor. “Her yerin yıkılması veri merkezi için hizmet verecek personeli de kaybetmeniz anlamına gelmiyor mu, personel olmadan yapının ayakta kalmasının anlamı var mı” diye sordum. “Onların da yedeği var” dediler.
Umarım kimsenin başına gelmez. Aslında düşününce felsefi açıdan ilginç bir konu, tartışmaya açsanız baya su kaldırır. O yüzden işin makine mi önemli insan mı tarafına pek girmeyeceğin. Ama soğutmanın yedeği, enerji altyapısının yedeği, yangın söndürme sisteminin yedeği, ağ altyapısının yedeği derken çoğu kişinin ilk anda aklına gelmeyen bu personel yedeği işine takıldı aklım. Neticede tüm bu sistemlerin düzenli bakım ve desteğe ihtiyacı var. Teknik destekten arızalı cihazların bakımına, kapasite planlamasından güvenliğin sağlanmasına kadar insan faktörü bu işin her aşamasında hala çok önemli bir yere sahip.
Üstelik bu iş sadece çalışan sayısıyla da ilgili değil. Bugüne kadar çalıştığım hiçbir yerde biri gitti diye işin aksadığını görmedim, ama o kişi gittiği için işlerin bir daha eskisi gibi yürümediğine çok rastladım. Bu yüzden bir veri merkezlerinde kalitenin sadece hangi niteliklere sahip kaç adet personel barındırdığıyla değil, olası bir aksaklıkta bu personelin yerini hangi hızla doldurabildiğiyle ölçülmesinin önemli bir yeri var.
Aksi halde veri merkezinin olası bir hataya olması gerektiği sürede cevap verme, dahası insan faktörü nedeniyle hataya sebep olma gibi riskleri daha çok üstlenmek durumunda kalıyorsunuz. Araştırmalar, bu alandaki risklerin genelde üç şekilde ortaya çıktığını gösteriyor:
- 7/24 hizmet anlayışıyla sorunlara müdahale için hazır bekleyen çalışanların yeterli teknik birikime sahip olmayan kişiler arasından seçilmesi,
- Çalışanlar teknik açısından yeterli ancak sayılarının az olması,
- Veri merkezinin sorunlara müdahale için 7/24 personel bulundurmak yerine destek merkezine gelen müşteri şikayetleri üzerinden talep açarak süreçleri başlatması.
Bunu önlemek için de üç şeyi geliştirmeye ihtiyaç var: Proaktif olmak, deneyim ve farkındalık. Bu üç sac ayağından birini ortadan kaldırdığınızda sandalyenin üzerinde duran her şeyi riske atmış oluyorsunuz. Uptime Enstitüsü verileri veri merkezlerindeki sorumların yüzde 39’unun operasyonel katmanda ortaya çıktığına işaret ediyor.
O yüzden durup bir sormak lazım: Soğutma sistemleriniz harika, enerji verimliliğiniz muhteşem, donanımlar yerli yerinde, ağ altyapısı müthiş. Peki bir sorun yaşadığımda daima beni anlayacak, aynı dili konuşacak, çözüm üretecek birilerinin de daima yedeği olacak mı?
Konuk Yazarımız Hakkında: Levent Daşkıran |
|
![]() |
Bireysel ve kurumsal teknolojiler odağında 16 yıl basın ve 3 yıl kurumsal iletişim deneyimine sahip. Enterprise Next Yayın Yönetmenliğinin yanı sıra 2001’den beri Bilim ve Teknik dergisine teknoloji yazarı olarak katkıda bulunuyor. Linkedin profiline bu adresten ulaşabilirsiniz. |